Hi Jazz Project - HiJazz (2007)
Bu topraklardan yetişmiş en kaliteli ve en güzel insanların bir araya gelerek kendilerinden birşeyler kattıkları, batı müziği ile bizim makamsal türk müziğimizi inanılmaz güzellikte harmanlayıp önümüze sunan başyapıtın adı. Albüm gerçek anlamıyla bir başyapıt özelliği taşıyıp, arşiv niteliğini tam anlamıyla hakeden nadir yapıtlardan biridir.Albüm kapağında yazan sözler ise sufiliği ve kulun yaradanını düşünmesi gerektiği ile ilgili sözlerdir. Özellikle incilden verilen bir kesit ve aynı sözlerin kuran-ı kerim dede yer aldığının belirtilmesi çok güzel olmuştur.2 CD'den oluşan bir konser kaydı. Piyasada sadece CD formatında bulunmakta. Hayatımda dinlediğim en iyi müziklerden biri. Çok iyi müzisyenleri bir araya getirmiş. Hijazz, isminden de anlaşılacağı gibi türk sanat müziği ve batı müziğinin mükemmel bir uyumla karışımı. Aslında bu tip bir çalışma her müzisyenin harcı değil ve çok riskli. Başarılamadığı takdirde tüm parçaları rezil etme riski de var. Ama Hijazz ayrı. Pek çok müzisyenin batı ve doğu sentezi diyerek yaptığı şeylerden kat kat iyi. Hamamizade İsmail Dede Efendi’den Bach’ın Air‘ine Kadar var. Jazz havası hakim. Hayran kalınacak bir çalışma. Muhakkak dinlenmeli ve arşivde bulunmalıdır.
Albüme Katkıda Bulunanlar
-
Erkan Oğur, Aziz Şenol Filiz, Birol Yayla, Mehmet Kemiksiz, Ercan Irmak, Volkan Öktem, Engin Gürkey, Ercüment Ateş, Eylem Pelit, Artun Sürmeli, Alper Berksü, Ayla Bursa Berksü, Taner Sayaçoğlu, Şenova Ülker, Gabriel Faure, Fatmagül Ergün Keşkek, Emre Önbayraktar
Yasal Uyarı
TurkJazz.blogspot aracılığı ile indirmiş olduğunuz dosyalar, her sanatçının kendi isimleri ile tescil edilmiş eserlerin dijital kopyalarıdır! Bu dosyalar size tanıtım amaçlı sunulmaktadır! Müzik dosyalarını bilgisayarınızdan 24 saatten fazla tutmanız T.C. yasalarına göre suç sayılır! Bu tür yasal işlemlerde TurkJazz.blogspot ve hosting şirketimiz bu duyurunun yayınlanmasını takiben sorumluluk kabul etmeyecektir!
3 yorum:
Albüm ile ilgili yorumunuza pek katılamayacağım. Farklı müzik türlerini sentezlemek(!) için sadece onları "karıştırmak" yetmez. Her iki müziğin ruhunu da bilen güçlü kompozitör, güçlü aranjör gerektirir. O da pek yetişmiyor artık "kolaycı" dünyada.. Evet, bizim Baklavamız çok güzel, Fransızların Terrine'i, İtalyanların Ribollita'sı.. Ama bu onların hepsinin mikserde karışıtırıldığında "iğrenç" olmayacakları anlamına gelmez.. Kuşkusuz birbirine "uyabilecek" lezzetler de var farklılıklarda.. Nadiren de olsa bunu başarabilen müzisyenlerimiz de yok değil.. Ama bu albüm buna bir örnek değil.. Bu "uyduruk ve ucube" kompozisyon yüzünden, albümde çaldığı sazın hakkını veren sazendelere yazık olmuş diyebilirim..
Linki yenileyebilir misiniz mümkünse?
Link Yenilenmiştir ...
Yorum Gönder