İlk albümü Takalar`ı yayınlayalı her halde yirmi yıldan fazla olmuştur. Dikkatli müzik çevreleri ve dinleyicisinin dikkatini ilk bu albümde çekmişti. İlk olarak uzun yıllar yaşadığı Fransa`da yayınlanan albüm Fransız müzik basınının yoğun ilgisiyle karşılaşmıştı. Sonradan ardı ardına yayınladığı albümleri temelini halk müziği formlarına yaslayan modern soyutlama ve doğaçlamalarla dolu başarılı örnekler oldu.
Senem Diyici Dila Dila albümünde aynı müzikal izleğin peşinde. Çoğunlukla Karadeniz müziklerini eksen alan Diyici yedi parçalık yeni çalışmasında Ah Bir Ateş Ver gibi Ege türküsüyle Bir Bahar Akşamı gibi İstanbul şarkısını albümünde kullanmış.
Dila Dila bir yandan bir buluşma öyküsü... 2010 yılında İstanbul’da verecekleri konsere davulda Bruno Tocanne’ı davet eden Diyici ve Alain Blesing burada trompetçi Can Ömer Uygan ile tanışarak bir maceraya atılmaya karar verirler... Yine Anadolu ezgilerinin beslediği, bestelerle ve elektronik altyapılarla zenginleşen; zaman zaman cazı geleneksel ve elektronik müziklerle birleştiren, zaman zaman bu tarzları birbirinden ayıran, sürekli bir evrim halinde bir albüm ortaya çıkar: Dila Dila. Yani sözünü ettiğimiz kayıt...
Bestelerinde soyutlamanın zaman çizgisini elektronik alt yapı sesleri belirliyor. kimi zaman tiz vapur düdükleri gibi derin ve uzun, kimi zaman işaret fişeği gibi patlayıcı ve kesik. Bu haberde dinlediğimiz ve albüme adını veren Dila Dila`da Can Ömer Uygan`ın trompet çizgisi Diyici`nin sesiyle paralel derinlikte ilerliyor. Her zaman ki gibi Diyici`nin sesi albümdeki müziklerin en önemli akustik enstrümanı.
Dila Dila çok yakından bildiğimiz formların renk paletini daha önce kullanmayı akıl etmediğimiz yeni renklerle değiştiriyor, ressam olması muhtemelen bunu yapmayı çok kolay ve zevkli kılıyordur.
Deniz
Dila Dila
Ben Yemenimi
Tabancamin Sapuni
Ah Bir Ateş Ver
Bir Bahar Akşamı
Dörtlü Sohbet
Dila Dila
Ben Yemenimi
Tabancamin Sapuni
Ah Bir Ateş Ver
Bir Bahar Akşamı
Dörtlü Sohbet
-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder