-
1 - Nihavent Longa
2 - Üskudara Gideriken
3 - Nihavent Oryental
4 - Taksim (Ud Solo)
5 - Kandıra Karşılaması
6 - Hicaz Taksimi (Kanun Solo)
7 - Mastika
8 - Caz Roman
9 - Collection Of Dancetunes
-
 "İlhan, eksiksiz ve hiç eskimeyecek şiirsel bir anlatıma yer veren ses ve mantığın sentezine ulasabilmiş, günümüzün tenor saksofonda az rastlanan büyük düşünürlerinden biridir.
 "İlhan, eksiksiz ve hiç eskimeyecek şiirsel bir anlatıma yer veren ses ve mantığın sentezine ulasabilmiş, günümüzün tenor saksofonda az rastlanan büyük düşünürlerinden biridir.
 Uzun yıllar birbirinden uzak ve habersiz kendi yollarında yürüyen Göksel Baktagir ve Nedim Nalbantoğlu ikilisi, yıllar sonra 1999'da Paris'te tesadüfen karşılaşırlar ve bu karşılaşma, yeni ufuklara açılmalarının ilk adımını oluşturur. Artık kesintisiz biçimde sürecek olan birlikte müzik yolculukları başlar. Birikimlerini, ilk olarak Yıllar Sonra/Gurbet Türküsü adlı bir albüm çalışmasıyla birleştirirler. Nedim'in Türkiye'ye seyahatleri giderek sıklaşır. "Dünyanın renklerini müziğin evrensel tınılarında buluşturmak" istediklerini fark ettiklerinde, başka müzik kültürlerine dayanan altyapıları üzerine sentez çalışmalarına girişirler. Birçok buluşma noktası yakalayabildiklerini görürler. Aralarına, Atina'da yaşayan ve alanında önde gelen bir çello sanatçısı olan Yiorgos Kaloudis ve İstanbul'da yaşayan ve Gurbet Türküsü albümünde de yer alan ritm sazları ustası İzzet Kızıl da katılınca, dörtlü bir grup haline gelirler. Perküsyoncu Ruth Hill ile şarkıcı Sumru Ağýryürüyen'in de katılmalarıyla altı kişi olan grup, Türk ve Yunan kültürlerinde aynı anlama gelen bir kelimeyi isim olarak seçer: FURTUNA. Grup, aynı adı taşıyan bir albüm yapar ve müzik yelpazelerini daha da genişletecek çalışmalar içine girer.
  Uzun yıllar birbirinden uzak ve habersiz kendi yollarında yürüyen Göksel Baktagir ve Nedim Nalbantoğlu ikilisi, yıllar sonra 1999'da Paris'te tesadüfen karşılaşırlar ve bu karşılaşma, yeni ufuklara açılmalarının ilk adımını oluşturur. Artık kesintisiz biçimde sürecek olan birlikte müzik yolculukları başlar. Birikimlerini, ilk olarak Yıllar Sonra/Gurbet Türküsü adlı bir albüm çalışmasıyla birleştirirler. Nedim'in Türkiye'ye seyahatleri giderek sıklaşır. "Dünyanın renklerini müziğin evrensel tınılarında buluşturmak" istediklerini fark ettiklerinde, başka müzik kültürlerine dayanan altyapıları üzerine sentez çalışmalarına girişirler. Birçok buluşma noktası yakalayabildiklerini görürler. Aralarına, Atina'da yaşayan ve alanında önde gelen bir çello sanatçısı olan Yiorgos Kaloudis ve İstanbul'da yaşayan ve Gurbet Türküsü albümünde de yer alan ritm sazları ustası İzzet Kızıl da katılınca, dörtlü bir grup haline gelirler. Perküsyoncu Ruth Hill ile şarkıcı Sumru Ağýryürüyen'in de katılmalarıyla altı kişi olan grup, Türk ve Yunan kültürlerinde aynı anlama gelen bir kelimeyi isim olarak seçer: FURTUNA. Grup, aynı adı taşıyan bir albüm yapar ve müzik yelpazelerini daha da genişletecek çalışmalar içine girer. East2West”, “İstanbul’dan Etnik / Elektronik Hikayeler” konseptli yepyeni bir albüm ile şehrin çeşitli ve zengin müzikal renklerine ışık tutuyor.
  East2West”, “İstanbul’dan Etnik / Elektronik Hikayeler” konseptli yepyeni bir albüm ile şehrin çeşitli ve zengin müzikal renklerine ışık tutuyor. Tayfun (Karatekin), 1946 yılında Ankara'da doğdu. 1964 yılında Alpay'ın grubuna destek olarak kurulan Dört Dörtler Vokal grubu ile ilk sahne tecrübesini yaşadı. Üniversite yıllarında aşamalı olarak profesyonel müzik yaşamına ısınan Tayfun'un ilk plağı Durul Gence 5 eşliginde 1967 yılında yaptığı "Shadow of Your Smile-Affet Onu Tanrım"dır. 1969 yılında düzenlenen Appollinia Müzik Festivali'ne "Kim Silecek Bu Gözyaşlarını" (All of The Sudden'in Türkçesi) şarkısı ile katıldı. Bu şarkı Disko Şirketi tarafindan plaklaştırıldı ve Tayfun ülke çapında tanınan bir şarkıcı konumuna ulaştı. 1971 yılında İsveç'e giden Tayfun, orada Mother Major Family (Anaerkil Aile) adında bir grup kurdu. İlk yurtdışı plağı "There's Been A Change In Me-Sweet Love" ile dünya çapında bir rock-jazz şarkıcısı olduğunu ispatladı. 1972 yılında Türkiye'de SAT Prodüksiyonu ile "İnce Memet" adlı plağını yaptı. Ülkenin ilk ethno-jazz plaklarından biri olan bu çalışmada epik bir Tayfun portresi çizdi. İnce Memet'te Dün, Bugün, Yarın eşliğine yer verirken, plağın arka yüzünde yer alan "İki Çift Lâf" (Zuhal Olcay'in ikinci albümüne adını veren şarki) ise Mother Major Family eşliğinde
  Tayfun (Karatekin), 1946 yılında Ankara'da doğdu. 1964 yılında Alpay'ın grubuna destek olarak kurulan Dört Dörtler Vokal grubu ile ilk sahne tecrübesini yaşadı. Üniversite yıllarında aşamalı olarak profesyonel müzik yaşamına ısınan Tayfun'un ilk plağı Durul Gence 5 eşliginde 1967 yılında yaptığı "Shadow of Your Smile-Affet Onu Tanrım"dır. 1969 yılında düzenlenen Appollinia Müzik Festivali'ne "Kim Silecek Bu Gözyaşlarını" (All of The Sudden'in Türkçesi) şarkısı ile katıldı. Bu şarkı Disko Şirketi tarafindan plaklaştırıldı ve Tayfun ülke çapında tanınan bir şarkıcı konumuna ulaştı. 1971 yılında İsveç'e giden Tayfun, orada Mother Major Family (Anaerkil Aile) adında bir grup kurdu. İlk yurtdışı plağı "There's Been A Change In Me-Sweet Love" ile dünya çapında bir rock-jazz şarkıcısı olduğunu ispatladı. 1972 yılında Türkiye'de SAT Prodüksiyonu ile "İnce Memet" adlı plağını yaptı. Ülkenin ilk ethno-jazz plaklarından biri olan bu çalışmada epik bir Tayfun portresi çizdi. İnce Memet'te Dün, Bugün, Yarın eşliğine yer verirken, plağın arka yüzünde yer alan "İki Çift Lâf" (Zuhal Olcay'in ikinci albümüne adını veren şarki) ise Mother Major Family eşliğinde Huitwalahit gibi sıra dışı bir isim taşıyan albüm, bir maxi single.Aslında, grup ilk albümünü çıkartmasına karşın, caz tutkunlarına pek de yabancı değiller. 2003 yılındaki Ankara 2. Caz Festivali’nde, Charlie Haden, Jay Leonhart, Kerem Görsev gibi ünlü caz müzisyenlerini yanında, amatör tek grup olarak sahne aldılar. Beğenilen festival performanslarından aldıkları moralle, 2004 yılının ilk aylarında, bir single albüm çıkarma kararı aldılar. 2003 yılındaki festivalin ana teması olan “caz canlı” anlayışıyla, Mart 2004’te ilk albümlerini 5 saat gibi rekor bir sürede kaydetmiş olarak çıktılar. Cazın yaşayan ve soluk alan bir müzik olduğuna inanan grup, bu nedenle albüm kaydını, Ankara’daki Stüdyo Detay’da canlı olarak gerçekleştirdi.
 Huitwalahit gibi sıra dışı bir isim taşıyan albüm, bir maxi single.Aslında, grup ilk albümünü çıkartmasına karşın, caz tutkunlarına pek de yabancı değiller. 2003 yılındaki Ankara 2. Caz Festivali’nde, Charlie Haden, Jay Leonhart, Kerem Görsev gibi ünlü caz müzisyenlerini yanında, amatör tek grup olarak sahne aldılar. Beğenilen festival performanslarından aldıkları moralle, 2004 yılının ilk aylarında, bir single albüm çıkarma kararı aldılar. 2003 yılındaki festivalin ana teması olan “caz canlı” anlayışıyla, Mart 2004’te ilk albümlerini 5 saat gibi rekor bir sürede kaydetmiş olarak çıktılar. Cazın yaşayan ve soluk alan bir müzik olduğuna inanan grup, bu nedenle albüm kaydını, Ankara’daki Stüdyo Detay’da canlı olarak gerçekleştirdi.

 ses kayıtları, kompozisyon, batı ve türk müziği solfej-armoni, orkestra şefliği konusunda uzman; itü konservatuvarı kompozisyon anasanat dalı başkanlığı müzik teknolojileri bölümü ses kayıtları anabilim dalı başkanlığı itü ispirtohane, hafif müzik ve caz orkestrası genel sanat yönetmenliği itü çok sesli korosu şef yardımcılığı istanbul büyükşehir belediyesi kent orkestrası kompozitör ve aranjörlük yapan; aynı zamanda istanbul crr bigbandin kurucusu. müziğe gönül vermiş, türk müziği ve jazz müziği armonisi adına 2 adet kitabı bulunan, okulda hocam ve bölüm başkanım olan muhteşem bir müzisyen, öğretmen ve idealist bir insandır. aynı zamanda yan flüt Bu evirtüözüdür (the black pearl)
 ses kayıtları, kompozisyon, batı ve türk müziği solfej-armoni, orkestra şefliği konusunda uzman; itü konservatuvarı kompozisyon anasanat dalı başkanlığı müzik teknolojileri bölümü ses kayıtları anabilim dalı başkanlığı itü ispirtohane, hafif müzik ve caz orkestrası genel sanat yönetmenliği itü çok sesli korosu şef yardımcılığı istanbul büyükşehir belediyesi kent orkestrası kompozitör ve aranjörlük yapan; aynı zamanda istanbul crr bigbandin kurucusu. müziğe gönül vermiş, türk müziği ve jazz müziği armonisi adına 2 adet kitabı bulunan, okulda hocam ve bölüm başkanım olan muhteşem bir müzisyen, öğretmen ve idealist bir insandır. aynı zamanda yan flüt Bu evirtüözüdür (the black pearl) İlk müzik eğitimini babasından alan ve 10 yaşındayken ilk konserini veren Büke, 1977 yılında açılan "Harika Çocuk" sınavını kazanarak Mithat Fenmen ve Gülay Uğurata ile piyano, İlhan Baran ile de teori ve kompozisyon çalışmalarında bulundu.
 İlk müzik eğitimini babasından alan ve 10 yaşındayken ilk konserini veren Büke, 1977 yılında açılan "Harika Çocuk" sınavını kazanarak Mithat Fenmen ve Gülay Uğurata ile piyano, İlhan Baran ile de teori ve kompozisyon çalışmalarında bulundu. İki zıt adamdan hoşgörü dersi
 İki zıt adamdan hoşgörü dersi.jpg)

 Dünyaca ünlü Türk piyanist- besteci Fahir Atakoğlu “İstanbul in Blue” adını taşıyan albümünü kendi plak şirketi Far&Here imzası ile piyasaya sürdü. Fahir Atakoğlu’na dünyanın en iyi davulcusu kabul edilen Horacio El Negro Hernandez, efsanevi basçı Anthony Jackson, kuşağının önde gelen gitaristlerinden Mike Stern ve Wayne Krantz, saksafonda ise Bob Franceschini’nin eşlik ettiği albümün kayıtları New York’taki Carriagehouse Stüdyoları’nda gerçekleştirildi.
 Dünyaca ünlü Türk piyanist- besteci Fahir Atakoğlu “İstanbul in Blue” adını taşıyan albümünü kendi plak şirketi Far&Here imzası ile piyasaya sürdü. Fahir Atakoğlu’na dünyanın en iyi davulcusu kabul edilen Horacio El Negro Hernandez, efsanevi basçı Anthony Jackson, kuşağının önde gelen gitaristlerinden Mike Stern ve Wayne Krantz, saksafonda ise Bob Franceschini’nin eşlik ettiği albümün kayıtları New York’taki Carriagehouse Stüdyoları’nda gerçekleştirildi. Bu Albümde Kerem'in Üretken Besteciliğinin son beş yıla doğru bir "UÇAN HALI" yolculuğuna çıkacaksınız topu topu iki günde bu kadar tematik bütünlük, müziksel tutarlılık gösteren bir yapıtın çıkması elbette çok şaşırtıcı ama; Müzisyenlik çizgisi, projeye katılan herkesin profesyonelliği açısından bakarsınız hiç değil. Beni en çok sevindiren noktaya değinmeden geçemeyeyim, bu arada :Sanıyorum bu yoğun formatın "YOĞUN FORMATIN" etkisiyle, Kerem, önceki albümlerinden çok daha tasarruflu bir anlatıma yönelmiş. Ayıklanmış sesle, sessizliklerin daha iyi kullanılması ve dupduru bir karanlık... 41 Kişilik ST PETERSBURG FILHARMONIC ORCHESTRA Eşliğinde sükunetle, aceleye yer vermeden, notalarla iştahla yaklaşarak yorumlanan 13 besteyi dinlerseniz bir soundtrack olarak da binleyebilirsiniz. Kerem'in her bestesinde bir öykü var. Açılış parcası AÇILIŞ PARÇASI "A MORNING IN NEW YORK", Başlığıyla kendisini anlatıyor;"I LOVE MAY", Kerem'in Sevgili eşi Pınar'la tanışmasına itaf ... Tekrar Tekrar dinlediğim "PAINTER", "SAILOR LONGED FOR" ve "SUNSET"in de gizli öyküleri var. Bu albümü kendi gizli öykülerinize layık bir soundtrack olarak dinlemek, ruhunuzda gezindirmek en doğrusu gibi geliyor bana.
 Bu Albümde Kerem'in Üretken Besteciliğinin son beş yıla doğru bir "UÇAN HALI" yolculuğuna çıkacaksınız topu topu iki günde bu kadar tematik bütünlük, müziksel tutarlılık gösteren bir yapıtın çıkması elbette çok şaşırtıcı ama; Müzisyenlik çizgisi, projeye katılan herkesin profesyonelliği açısından bakarsınız hiç değil. Beni en çok sevindiren noktaya değinmeden geçemeyeyim, bu arada :Sanıyorum bu yoğun formatın "YOĞUN FORMATIN" etkisiyle, Kerem, önceki albümlerinden çok daha tasarruflu bir anlatıma yönelmiş. Ayıklanmış sesle, sessizliklerin daha iyi kullanılması ve dupduru bir karanlık... 41 Kişilik ST PETERSBURG FILHARMONIC ORCHESTRA Eşliğinde sükunetle, aceleye yer vermeden, notalarla iştahla yaklaşarak yorumlanan 13 besteyi dinlerseniz bir soundtrack olarak da binleyebilirsiniz. Kerem'in her bestesinde bir öykü var. Açılış parcası AÇILIŞ PARÇASI "A MORNING IN NEW YORK", Başlığıyla kendisini anlatıyor;"I LOVE MAY", Kerem'in Sevgili eşi Pınar'la tanışmasına itaf ... Tekrar Tekrar dinlediğim "PAINTER", "SAILOR LONGED FOR" ve "SUNSET"in de gizli öyküleri var. Bu albümü kendi gizli öykülerinize layık bir soundtrack olarak dinlemek, ruhunuzda gezindirmek en doğrusu gibi geliyor bana. -
 - Seksenlerin başında tohumu atılan, “Ölümden Önce Bir Hayat Vardı”, “An Meselesi” ve “Bir Bulutun Ardından” konserleriyle adını duyuran Mozaik, dört albüm çıkardı. İlk çıkan albümleri “Ölümden Önce Bir Hayat Vardı”, aynı adlı konserin kayıtlarından oluşan iki kaset şeklinde piyasaya çıktı. Dünyaca ünlü müzisyenlerin (Cohen, Dylan vs.) parçalarının yorumlarını içermekteydi albüm. Gerçek anlamda ilk özgün çalışmaları ise “Ardından” adıyla 1985’te çıktı. Enstrümantal ağırlıklı, rock ve caz tarzları arasında gezinen parçalardan oluşmaktaydı Ardından. 1988’de “Çook Alametler Belirdi” piyasaya sunuldu. Bu kez sözlü parçalara ağırlık verilmiş, grup politik tavrını açıkça ortaya koymuştu. Son albümleri “Plastik Aşk” oldu. Bu albümle birlikte de Mozaik müzik tarihimizdeki yerini boş bırakarak dağıldı.
 Seksenlerin başında tohumu atılan, “Ölümden Önce Bir Hayat Vardı”, “An Meselesi” ve “Bir Bulutun Ardından” konserleriyle adını duyuran Mozaik, dört albüm çıkardı. İlk çıkan albümleri “Ölümden Önce Bir Hayat Vardı”, aynı adlı konserin kayıtlarından oluşan iki kaset şeklinde piyasaya çıktı. Dünyaca ünlü müzisyenlerin (Cohen, Dylan vs.) parçalarının yorumlarını içermekteydi albüm. Gerçek anlamda ilk özgün çalışmaları ise “Ardından” adıyla 1985’te çıktı. Enstrümantal ağırlıklı, rock ve caz tarzları arasında gezinen parçalardan oluşmaktaydı Ardından. 1988’de “Çook Alametler Belirdi” piyasaya sunuldu. Bu kez sözlü parçalara ağırlık verilmiş, grup politik tavrını açıkça ortaya koymuştu. Son albümleri “Plastik Aşk” oldu. Bu albümle birlikte de Mozaik müzik tarihimizdeki yerini boş bırakarak dağıldı. Anouar Brahem (Enver İbrahim) (20 Ekim 1957- ) Tunuslu besteci, udi müzisyen.Tunus'un Medina bölgesindeki Halfaouine şehrinde 20 Ekim 1957’de doğmuştur. Gravürcü, hattat ve aynı zamanda da bir müzik aşığı olan babasının teşvikiyle, Arap dünyasının lavtası olan ud çalışmalarına 10 yaşındayken, Tunus Ulusal Müzik Konservatuarı’nda ud ustası Ali Sriti ile başlamıştır. Yavaş yavaş Akdeniz çevresi, İran ve Hindistan müziğini içeren şekilde dinleme alanını genişletmiş, daha sonra da caz ilgisini çekmeye başlamıştır. "Çevrenin değişimini seviyordum..." diyor Brahem "... ve sonra tüm bu müzikler arasında mevcut olan yakın bağları keşfettim." Anouar Brahem giderek çağdışı olarak gördüğü, udun şarkıcılara eşlik eden bir enstrüman konumundan uzaklaştığı eğlence müziğinin hâkim olduğu çevreden kopmaya, kendi bestelerini yazmaya ve birçok farklı kültür merkezinde solo konserler vermeye başladı.
  Anouar Brahem (Enver İbrahim) (20 Ekim 1957- ) Tunuslu besteci, udi müzisyen.Tunus'un Medina bölgesindeki Halfaouine şehrinde 20 Ekim 1957’de doğmuştur. Gravürcü, hattat ve aynı zamanda da bir müzik aşığı olan babasının teşvikiyle, Arap dünyasının lavtası olan ud çalışmalarına 10 yaşındayken, Tunus Ulusal Müzik Konservatuarı’nda ud ustası Ali Sriti ile başlamıştır. Yavaş yavaş Akdeniz çevresi, İran ve Hindistan müziğini içeren şekilde dinleme alanını genişletmiş, daha sonra da caz ilgisini çekmeye başlamıştır. "Çevrenin değişimini seviyordum..." diyor Brahem "... ve sonra tüm bu müzikler arasında mevcut olan yakın bağları keşfettim." Anouar Brahem giderek çağdışı olarak gördüğü, udun şarkıcılara eşlik eden bir enstrüman konumundan uzaklaştığı eğlence müziğinin hâkim olduğu çevreden kopmaya, kendi bestelerini yazmaya ve birçok farklı kültür merkezinde solo konserler vermeye başladı.