27 Eylül 2009 Pazar

Willie Nelson & Wynton Marsalis - Two Men With The Blues (2008)

İki zıt adamdan hoşgörü dersi

Biri beyaz bir eşkıya, uyuşturucu müptelası bir serseri, vergi kaçırmaktan defalarca kodese tıkılmış kılıksız bir moruk. Kısacası her muntazam vatandaşa itici gelecek uygunsuz bir herif. Tam bir loser.

Diğeri, parmakla gösterilen örnek bir siyah, kadehteki beyaz şaraptan başkasını ağzına sürmeyen temiz giyimli bir beyefendi, mesleğinin zirvesinde usta bir mainstream trompetçisi, yasalara saygılı ve herkesin gönlünde ideal bir dost.

Diyeceksiniz ki, bunların birbirleriyle ne işi olur? Öyle demeyin, bu iki benzemez adam, geçtiğimiz yılın 12 Ocak tarihinde New York’un ünlü Lincoln Center’ında bir araya gelip öyle sıradışı bir konser verdiler ki; herkesin ağzı bir karış açık kaldı. Herkes bu ilginç yan yana gelişi ve özellikle de konserin, aradan geçen 1,5 yılın ardından “Two Men With The Blues” adıyla albüm olarak yayımlanmasını, seçim öncesi siyahla beyazın sulh anlaşmasına çağrısı gibi yorumladı. Kim mi bu adamlar? İlki country şarkıcısı Willie Nelson, ikincisi caz trompetçisi Wynton Marsalis.
-
Albümdeki Eserler
-
01. Bright Lights, Big City
02. Night Life
03. Caldonia
04. Stardust
05. Basin Street Blues
06. Georgia On My Mind
07. Rainy Day Blues
08. My Bucket’s Got a Hole In it
09. Ain’t Nobody’s Business
10. That’s All
-

26 Eylül 2009 Cumartesi

Tok Tok Tok - 50 Ways To Leave Your Lover (2005)


Albümdeki Eserler
-
Monkey-See and Monkey-Do - 5:04
Alone Again - 5:02
Day Tripper - 3:48
I'll Never Fall in Love Again - 5:35
50 Ways to Leave Your Lover - 3:40
Crime of Crimes - 5:29
The Jack - 4:18
Straighten Up and Fly Right - 3:03
I Wish - 4:33
Her Majesty - 0:22
Sometimes I Feel Like a Motherless Child - 7:22
Hallelujah - 5:14
Boogie Woogie Bossa Nova - 5:41
-

24 Eylül 2009 Perşembe

Mehmet Güreli - Cihangir'de Bir Gece (1995)

Albümdeki Eserler
-
1. Streets - 4:36
2. Harmony - 8:18
3. Tonight - 4:41
4. Uykunun Son Saatleri - 2:58
5. What's On Your Mind - 3:55
6. No Reason Why - 5:03
7. I'm Not A Loser - 2:31
8. Cihangir'de Bir Gece - 5:11
9. Children - 3:41
-




21 Eylül 2009 Pazartesi

D.100 - Blues Sehri (1999)

-
Albümdeki Eserler
-
1. Blues Şehri - 4:11
2. Fırtına - 4:51
3. Kum Saati - 4:27
4. Tutku - 0:59
5. Leyleğin Geciken Adımı - 3:14
6. Hayır - 4:36
7. Sen Anlatmadan - 3:58
8. Çalışmak Yorar - 0:53
9. Enfeksiyon Blues - 4:30
10. Hikayet ( Kırmızı Evin Hüznü 'nden ) - 4:05
-

17 Eylül 2009 Perşembe

Gülderen Erdoğmuş - Her Şey Altüst (2004)


Nazire Dedeman'ın şiirleri, soprano Gülderen Erdoğmuş'un (üstte) sesiyle hayat buldu. DMC etiketiyle piyasaya çıkan 'Her Şey Altüst' adlı albümün aranjörlüğünü ise Cem Tuncer yaptı. Dedeman, şiirlerle ilgili olarak "Hiç keşfe çıktınız mı yüreğinizin derinliklerine. İşte ben bu dizeleri bu keşif sırasında yazdım" diyor.

-
Albümdeki Eserler
-
01 Yorgun Gözler
02 Anılar
03 Sımsıcak
04 Dişi Güvercin
05 Tutamıyorum Kalemi
06 Kendimi Kandırdım
07 Saniyede Konuşmak
08 Gerçekler ve Hayaller
09 Herşey Altüst
10 Gölüm Olsan
-

14 Eylül 2009 Pazartesi

Yıldız İbrahimova - Balkananatolia (1997)

Yıldız İbrahimova'nın sıra dışı hikâyesi Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da başlıyor. 1952'de Silistreli bir anne ve Plevneli bir babanın kızı olarak dünyaya gelir. Anne Nevriye Alieva, Bulgaristan Sofya Radyosu Türkçe yayınlarında çalışır, baba ise Türkçe kitaplar basan bir yayınevinde redaktör olarak görev yapar. Baba tarafı müziğe pek meraklı değildir; ancak anne cenahında neredeyse herkesin sesi çok güzeldir. O da sesinin güzelliğini annesine borçludur. Küçükken annesiyle şarkı söylemek dünyanın en güzel şeyidir onun için. İlk müzik eğitimini 'anaokulunda' alan minik Yıldız, altı yaşında sahneye çıkar.

Sofya Çocuk Müzik Okulu'nda piyano eğitimi alarak başlar müzik hayatına. Sonra Sofya Müzik Lisesi'ni ve Devlet Müzik Akademisi'ni bitirir. Bu okulları birincilikle bitirmek onu sevindirse de asıl mutluluğu, bu başarıyı "okulun tek Türk öğrencisi" olarak kazanmasıdır. Lakin Bulgaristan'da Türk olmanın bazı bedelleri de vardır o yıllarda. Geleneksel olarak akademiyi birincilikle bitiren her öğrenci, mezuniyet töreninde konuşma yapagelmiştir; ancak müdür yardımcısı, bir Türk'ün nutuk atmasını istemediğini söyler. Öğretmenler karşı çıkınca İbrahimova sahneye çıkar ve konuşmasını yapar. Fakat canını acıtan bu hikâyeyi; sahneye Türk olduğu için çıkarılmak istenmeyişini yıllar sonra öğrenir.

İbrahimova, akademideki diğer öğrenciler arasında da sivrilen bir tip olur. Çünkü sesi çok farklıdır. Hangi tür müziği seçeceğine karar verme aşamasındayken hocalardan birine sesini dinletir. Hocanın cevabı ilginçtir: "Böyle bir sese daha aryalar yazılmadı, senin sesine uygun şarkı yok!" Sesi operaya elverişli olsa da onun gönlünde yatan, kendisinin de bilmediği 'gizli aslan' ise cazdır. Nitekim bir caz sanatçısını dinlerken "İşte bu benim müziğim." diyerek karar verir caz şarkıcısı olmaya. Fakat ünlü olmak gibi bir niyeti yoktur; tek derdi şarkı söylemektir. "Ben bu sesimle ne yapabilirim?" sorusunun cevabını arar. Sonunda dört oktavlık sesini değişik teknikler kullanarak doğaçlama bir müzik tarzı ortaya çıkarır. İlk profesyonel konserini de 23 yaşında verir.
-
Albümdeki Eserler
-
01. Zeybek
02. Burası Muştur
03. Bir Su İçtim
04. Lale li si
05. Ay Akşamdan Işığdır ve Pravo Horo
06. Dilerim Bari Hudadan
07. Sen Bir Beyoğlusun
08. Krivo Horo
09. Beklenen
-

13 Eylül 2009 Pazar

Okay Temiz & Sylvain Kassap - İstanbul'da Eylul (1989)

Albümdeki Eserler
-
01. Çiçek Pasaji
02. Tekez Otlatmasi
03. Yeniköy
04. Mirage
05. Ortaköy
06. On Yedi
07. Kocökce
08. Karaköy
09. Oasis
10. Quixote
-

11 Eylül 2009 Cuma

Fahir Atakoğlu - Istanbul In Blue (2007)

Dünyaca ünlü Türk piyanist- besteci Fahir Atakoğlu “İstanbul in Blue” adını taşıyan albümünü kendi plak şirketi Far&Here imzası ile piyasaya sürdü. Fahir Atakoğlu’na dünyanın en iyi davulcusu kabul edilen Horacio El Negro Hernandez, efsanevi basçı Anthony Jackson, kuşağının önde gelen gitaristlerinden Mike Stern ve Wayne Krantz, saksafonda ise Bob Franceschini’nin eşlik ettiği albümün kayıtları New York’taki Carriagehouse Stüdyoları’nda gerçekleştirildi.

Fahir Atakoğlu’nun daha önceki albümlerinde de olduğu gibi tamamı kendi bestelerinden oluşan İstanbul in Blue adını taşıyan albümünü Eylül ayında piyasa sürdü. İstanbul in Blue henüz piyasaya çıkmadan, albümü dinleyen Jazz ve World Music eleştirmenleri tarafından besteler oldukça güçlü bulundu, müzisyenlerle yaratılan sound’un Grammy değerinde olduğu yorumları yapıldı.

Fahir Atakoğlu’nun İstanbul in Blue albümünün kapak fotoğrafları dünyaca ünlü fotoğraf üstadı Ara Güler imzasını taşıyor. Ara Güler’in İstanbul’un efsanevi güzelliklerini tüm dünyaya anlatan siyah beyaz fotoğrafları Atakoğlu’nun albümünde bir kez daha dile geliyor.
-
Albümdeki Eserler
-
01.Fuse On
02Sync-op
03.Black Sea
04.Abeste
05.Connect
06.Ess
07.Gypsy In Me
08.Four Corners
09.Trapped
10.Istanbul In Blue
-

9 Eylül 2009 Çarşamba

Kerem Görsev - November In St.Petersburg (2000)

Bu Albümde Kerem'in Üretken Besteciliğinin son beş yıla doğru bir "UÇAN HALI" yolculuğuna çıkacaksınız topu topu iki günde bu kadar tematik bütünlük, müziksel tutarlılık gösteren bir yapıtın çıkması elbette çok şaşırtıcı ama; Müzisyenlik çizgisi, projeye katılan herkesin profesyonelliği açısından bakarsınız hiç değil. Beni en çok sevindiren noktaya değinmeden geçemeyeyim, bu arada :Sanıyorum bu yoğun formatın "YOĞUN FORMATIN" etkisiyle, Kerem, önceki albümlerinden çok daha tasarruflu bir anlatıma yönelmiş. Ayıklanmış sesle, sessizliklerin daha iyi kullanılması ve dupduru bir karanlık... 41 Kişilik ST PETERSBURG FILHARMONIC ORCHESTRA Eşliğinde sükunetle, aceleye yer vermeden, notalarla iştahla yaklaşarak yorumlanan 13 besteyi dinlerseniz bir soundtrack olarak da binleyebilirsiniz. Kerem'in her bestesinde bir öykü var. Açılış parcası AÇILIŞ PARÇASI "A MORNING IN NEW YORK", Başlığıyla kendisini anlatıyor;"I LOVE MAY", Kerem'in Sevgili eşi Pınar'la tanışmasına itaf ... Tekrar Tekrar dinlediğim "PAINTER", "SAILOR LONGED FOR" ve "SUNSET"in de gizli öyküleri var. Bu albümü kendi gizli öykülerinize layık bir soundtrack olarak dinlemek, ruhunuzda gezindirmek en doğrusu gibi geliyor bana.
-
Albümdeki Eserler
-
1. A Morning In New York
2. I Love May
3. Relaxing
4. Hands And Lips (Solist : Alexander Shustin)
5. November In St.Petersburg
6. Painter
7. I Remember Your Face
8. Linden
9. Sailor Longed For(Solist : Sergey Petchatin)
10. Sunset
11. Jumping To The Void
12. Seems So Far
13. Expectations
-

8 Eylül 2009 Salı

James Hunter - The Hard Way (2008)


Sanatçı : James Hunter
Albüm Adı : The Hard Way
Etiketler : Jazz
Sanatçı Web Site : http://www.jameshuntermusic.com/

Albümdeki Eserler
-
1. The Hard Way 2:29
2. Tell Her 3:25
3. Don't Do Me No Favours 4:18
4. Carina 4:10
5. She's Got A Way 2:41
6. Til The End 4:19
7. Hand It Over 3:27
8. Jacqueline 2:28
9. Class Act 3:00
10. Ain't Goin' Nowhere 2:19
11. Believe Me Baby 2:44
12. Strange But True
-
-
Bu güzel albümü paylaşan arkadaşım Düs'e S teşekkür ederim.

5 Eylül 2009 Cumartesi

Mozaik - Olumden Once Bir Hayat Vardi (1983)

-
A Yüzü
1. Felicidad
2. Je Voudrais Pas Crever
3. Donnaj - Dos Kelbl
4. Die Fahrt Ins Heu, Oder Die Wahrheit
5. Nobody Knows De Troubles I Seen
6. Me Fitapsane Pono Se Kameni Yi
7. There But For Fortune
8. What Did You Learn In School Today ?
9. Arriba Quemando El Sol
10. Ty Pastoy
-
B Yüzü
1. Fiesta De San Benito
2. Szerelem Szerelem At Kozott Gyötrelem
3. Faj A Szivem4. Moorsoldaten
5. Ermutigung6. Cuando Voy Al Trabajo
7. Little Boxes
8. Everything Must Change
9. Merhaba
-

Sabrina Malheiros - Equilibria (2005)


Sanatçı Adı : Sabrina Malheiros
Albüm Adı : Equilibria
Etiketler : Jazz,Latin
Sanatçı Sitesi : http://www.sabrinamalheiros.com/
-
Albümdeki Eserler
-
01. Terra De Ninguem
02. Love Sorte
03. Saudade Rio
04. Maracuteira
05. Vibrasom
06. Passa
07. Equilibria
08. Estrada de Chao
09. Estacao Verao
10. Eu Sous Mais Eu
11. Cade Voce
12. Capoeira Vai
13. Nao Quero Nem Saber
-
-
Bu güzel albümü paylaşan arkadaşım Düs'e S teşekkür ederim.

4 Eylül 2009 Cuma

Mozaik - Ardindan (1985)

Seksenlerin başında tohumu atılan, “Ölümden Önce Bir Hayat Vardı”, “An Meselesi” ve “Bir Bulutun Ardından” konserleriyle adını duyuran Mozaik, dört albüm çıkardı. İlk çıkan albümleri “Ölümden Önce Bir Hayat Vardı”, aynı adlı konserin kayıtlarından oluşan iki kaset şeklinde piyasaya çıktı. Dünyaca ünlü müzisyenlerin (Cohen, Dylan vs.) parçalarının yorumlarını içermekteydi albüm. Gerçek anlamda ilk özgün çalışmaları ise “Ardından” adıyla 1985’te çıktı. Enstrümantal ağırlıklı, rock ve caz tarzları arasında gezinen parçalardan oluşmaktaydı Ardından. 1988’de “Çook Alametler Belirdi” piyasaya sunuldu. Bu kez sözlü parçalara ağırlık verilmiş, grup politik tavrını açıkça ortaya koymuştu. Son albümleri “Plastik Aşk” oldu. Bu albümle birlikte de Mozaik müzik tarihimizdeki yerini boş bırakarak dağıldı.

Ayşe Tütüncü, Bülent Somay, Saruhan Erim, Timuçin Gürer ve Mehmet Taygun’un çekirdek kadrosunu oluşturduğu Mozaik’e çeşitli albümlerde Serdar Ateşer, Cem Aksel, Sumru Ağıryürüyen, Tahsin Ünüvar ve Erkan Oğur gibi önemli müzisyenler katkıda bulundu. Grubun elemanları gerçek birer entelektüeldi. Bülent Somay, Sosyalist Zemin ve Akıntıya Karşı gibi dergileri yönetti, şu anda da yayıncılığa ve çevirmenliğe devam etmekte. Ayşe Tütüncü grubun en yetenekli müzisyeniydi. Son derece yetenekli bir piyanist olan Tütüncü, grubun klasik müziğe göz kırpan, senfonik rock eğiliminin temsilcisiydi. Serdar Ateşer ve Bülent Somay gruba rock soundunu hakim kılmaya meyilliydiler. Özetle, rock, klasik müzik ve cazın karışımı bir anlayışla müzik yaptı Mozaik. Meltem Ahıska şarkı sözleri ve şiirleriyle grubun görünmeyen elemanı oldu.

Mozaik, her albümünde mükemmelliği yakalama peşinde olan grup üyelerince kendi kendini dağıttı. Sanırım, müzik tarihinde kendi yaptıkları müziği bu denli acımasızca eleştiren bir grup daha olmamıştır. Oysa kentli ve eğitimli bir kesimce, döneminin en sevilen grubu oldu. Protest tavrını hep korumasına rağmen hiçbir zaman “marş” grubu olma kolaycılığına kaçmadılar (Grup Yorum örneğinde olduğu gibi). Günümüzde yaşanan müzikal ve sözel anlamdaki sığlık, Mozaik’in yaşam süresince yeltenmediği bir olguydu. Grup dağıldıktan sonra, herkes kendi müzikal serüvenine devam etti. Özellikle Ayşe Tütüncü başarılı solo çalışmalara imza attığı gibi, çeşitli gruplarla da çaldı.

Serdar Ateser: muhtelif pedal takviyeli “cereyanli gitar”
Saruhan Erim: akustik ve ispanyol gitar, ayrica bazi vurmalilar
Timucin Gürer: vurmalilar, glockenspiel ve jew’s harp
Bülent Somay: akustik ve ispanyol gitar. Butun itirazlara ragmen, Mevlevia’nin orta yerinde elektro gitar
Mehmet “Kuzu” Taygun: akustik ve ispanyol gitar
Ayse Tütüncü: piano, yamaha dx-7 synthesizer, roland vocoder, rhodes. Kör Uçuş’ta, drum machine ayrica bazi vurmalilar
Mehmet Tütüncü, Keman Murat Ünlü: fender precision bas
Yağız Üresin: Bitmeyen ve Mevlevia’da flut, Yaprak Dökümü ve Bir Bulurun Ardindan’da alto saksafon

Albümdeki Eserler
-
01. Hareket Etmeliyim
02. Bitmeyen
03. Kör Uçuş
04. Onüç
05. Yaprak Dökümü
06. Mevlevia
07. Trapezci Kız
08. Üç Gitar
09. Bir Bulutun Ardından
-

3 Eylül 2009 Perşembe

Anouar Brahem - Conte de l'incroyable amour (1992)

Anouar Brahem (Enver İbrahim) (20 Ekim 1957- ) Tunuslu besteci, udi müzisyen.Tunus'un Medina bölgesindeki Halfaouine şehrinde 20 Ekim 1957’de doğmuştur. Gravürcü, hattat ve aynı zamanda da bir müzik aşığı olan babasının teşvikiyle, Arap dünyasının lavtası olan ud çalışmalarına 10 yaşındayken, Tunus Ulusal Müzik Konservatuarı’nda ud ustası Ali Sriti ile başlamıştır. Yavaş yavaş Akdeniz çevresi, İran ve Hindistan müziğini içeren şekilde dinleme alanını genişletmiş, daha sonra da caz ilgisini çekmeye başlamıştır. "Çevrenin değişimini seviyordum..." diyor Brahem "... ve sonra tüm bu müzikler arasında mevcut olan yakın bağları keşfettim." Anouar Brahem giderek çağdışı olarak gördüğü, udun şarkıcılara eşlik eden bir enstrüman konumundan uzaklaştığı eğlence müziğinin hâkim olduğu çevreden kopmaya, kendi bestelerini yazmaya ve birçok farklı kültür merkezinde solo konserler vermeye başladı.


Anouar Brahem (Oud),
Barbaros Erköse (Klarinette),
Kudsi Erguner (Nai),
Lassad Hosni (Bendir, Darbouka)
-
Albümdeki Eserler
-
01 - Etincelles
02 - Le Chien Sur Les Genoux De La Devineresse
03 - L'oiseau De Bois
04 - Lumiere Du Silence
05 - Conte De L'incroyable Amour
06 - Peshrev Hidjaz Homayoun
07 - Diversion08 - Nayzak
09 - Battements
10 - En Souvenir d'Iram
11 - Iram Retrouvee
12 - Epilogue
-

2 Eylül 2009 Çarşamba

Serdar Ateşer - Mutareke Yillari (1988)

 Türkiye'nin en kıymetli müzik adamlarından biridir bence.

İlk olarak Bülent Ortaçgil'in Bu Şarkılar Adam Olmaz albümüyle tanımıştım onu. Albümde düzenlemelerin önemli bir bölümüne imza atıp bas, gitar ve klavye çalmıştı.
Kendi adına ilk albümünü 1989'da çıkardı. İsmi Mütareke Yılları... Bu albümde özellikle Erkan Oğur'un perdeli ve perdesiz elektro gitarla çaldıklarına mutlaka kulak kabartılmalı....

Daha sonra Avdet Seyri adında bir albüm çıkardı 1998 yılında. Albümde Erkan Oğur'dan, Hakan Kurşun'a, Cem Aksel'den Akın Eldes'e kadar bir dolu isim çalmış idi. Çoğu enstrümantal parçalardan oluşan bir albümdü ve kanımca ülkedeki en dolu albümlerden biridir.
Eren Kazım Akay'ın albümünde de bütün şarkıların düzenlemesine imza attı, albümde gitar ve klavye çaldı.
Filler ve Çimen, Selamsız Bandosu gibi filmlerin, bilumum belgeselin ve reklamın müziklerine imza attı ve atmaya devam ediyor.  (papalina_tava)


Albümdeki Eserler
-
1- Tarihi Tekerrür 2'53''
2- Açık Denizde Bir Şirket-i Hayriye 8'22''
3- Amerika 5'09''
4- Potansiyel Var Tesis Yok 6'21''
5- Ne Tarz? - Türk Hava Yolları - Yoğurtsuz 5'02''
6- Liveturbasyon 4'16''
7- Mütareke Yılları 11'58''
8- Tarihi Tekamül 2'28''
-

1 Eylül 2009 Salı

Fatima Spar And The Freedom Fries - Zirzop (2006)


-
Albümdeki Eserler
-
01. Zirzop
02. Kızılcıklar Oldu Mu
03. Bosa Noga
04. Egyptian Ella
05. At Home
06. Istanbul
07. Kibirli Ceviz
08. Candy Shop
09. Standstill
10. Andrej's Night
11. Joseph Joseph
12. W
-

"Herkesin Uçurtması Olsa Barış Olur"

ÇOCUKLAR BARIŞI YORUMLUYOR
-
Tophane'de konuştuğumuz çocuklara göre barış küsmemek, kavga etmemek demek. Ayrıca, çerezini paylaşmak, okula gitmek ve özgür olmak da. Haberi okuyanlara mesajları var: "Herkesin dünya barış günü kutlu olsun."
1 Eylül Dünya Barış Günü'nün arifesinde Tophane'de karşılaştığımız çocuklara sorduk: Barış ne demek? Barış nasıl olur? Ve barış olmazsa ne olur? Bazıları uzun düşündü, bazıları aklına ilk geleni söyledi.

Elif Nur Doğa (8), ikinci sınıfa geçti: Barış benin aklıma özgürlüğü getiriyor. Özgürlük de serbest olmak demek. Barış olsun ki özgür olalım.

Tarık Avcı (10), beşinci sınıf öğrencisi: Barış, savaşın olmaması, insanların mutlu yaşaması demek. Bence insanlar hep barışsın, barışmayanları uyarsın.

Özlem (10), bu yıl dördüncü sınıfa gidecek: Mesela barış şöyle bir şey: Bizim bir arkadaşımız var. çerezlerini bizimle paylaşmıyor. İsteyince kavga edip, küsüyor bizle. Barış olsa çerezlerini bizimle paylaşır. Dünyada da böyle, herkes savaşıyor, insanlar üzülüyor. Böyle olmasın.

Seymen Çelik (7), ilkokula bu yıl başlayacak: Barış deyince okulumu düşünüyorum. Okulumdan başka bir şey gelmiyor aklıma. Barış olursa sevinç olur, okulum başlar. Savaş olursa okulum başlamaz.

Fatma Seda (10), dördüncü sınıfa geçti: Kavga ettiğimizde barışırız. Barış özür dilenerek yapılır. Büyükler de küçükler de kavga etmeseler çok iyi olur.

Abdurrahman Şanlı (10), dördüncü sınıfa geçti: Barış benim için sevgi demek, arkadaşlık demek. Savaş olunca herkes birbirine düşman oluyor, kavga ediyor. Böyle olmasın, hepimiz barışçı olalım, birbirimize sevgi ve şefkatle yaklaşalım.

Derya (9), bu yıl ikinci sınıfa gidecek: Barış deyince aklıma hiçbir şey gelmiyor. Ama barış olmayınca savaş oluyor, üzücü şeyler oluyor. İnsanlar artık kavga etmesinler, birbirlerini dövmesinler.

İbrahim Büdük (10), dördüncü sınıfa geçti: İnsanların barışmasını anlıyorum barış deyince. Mutlu olunca barış olur, güzelce yaşarız. Tüm arkadaşlarımız birbirlerine iyi davransın, barışsınlar. Kimse küsmesin ki üzüntü olmasın.

Ayşe Naz (10), bu yıl dördüncü sınıfa gidecek: Mutluluk, sevgi, yani barış çok güzel şeyler demek. Barış olmayınca da savaş oluyor, insanlar üzülüyor. Savaş olmasın. Herkese mesajım da; "herkesin barış günü kutlu olsun."

Ahmet Avcı (7), bu yıl ilkokula başlayacak: (Uzunca bir süre düşündükten sonra) Valla aklıma hiçbir şey gelmiyor. Unuttum yani.

Abdurrahman Şanlı (8), üçüncü sınıfa geçti: Barış olunca insanlar birbirleriyle konuşurlar, hiç küsmezler. Küsmek iyi bir şey değil zaten. Hiç küsmesinler.

Elif Gümüş (5), okula gitmiyor: Ben rüya görüyorum hep. Amcamın motoruna biniyorum.

Muhammet Mustafa Saat (9), dördüncü sınıfa geçti: Kavga etmemek ve küs olmamak geliyor aklıma. Barış olmazsa dünya hep kavgalarla dolu olur, birbirimizi döveriz. Herkesin uçurtması olamaz ama olsa mesela barış olur.

Sinem Gümüş (8), ikinci sınıfa gidecek: Bazen arkadaşlarımızla oyuncakları paylaşırken kavga ediyoruz ama barışıyoruz sonra. İnsanlar küserler, barışırlar. Biz hep barış kalacağız.

Emirhan Şanlı (10) beşinci sınıfa geçti: İnsanlar bazen küser, bazen barışır, bazenleri de hiç konuşmazlar. Barışmak için parmaklarını uzatırlar. Aslında birbirlerini severler.

Yahya Gümüş (9), üçüncü sınıfa geçti: Barış deyince aklıma bir tek şey geliyor, kavga etmemek o kadar.
Bawer ÇAKIR - Deniz Pınar KONUK
Kaynak : bianet.org

LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin
Yasal Uyarı

TurkJazz.blogspot aracılığı ile indirmiş olduğunuz dosyalar, her sanatçının kendi isimleri ile tescil edilmiş eserlerin dijital kopyalarıdır! Bu dosyalar size tanıtım amaçlı sunulmaktadır! Müzik dosyalarını bilgisayarınızdan 24 saatten fazla tutmanız T.C. yasalarına göre suç sayılır! Bu tür yasal işlemlerde TurkJazz.blogspot ve hosting şirketimiz bu duyurunun yayınlanmasını takiben sorumluluk kabul etmeyecektir!